WorldWideScience

Sample records for universitesi ziraat fakultesi

  1. Self fertile and exportable sweet cherry cultivar improvement by mutation and cross-breeding

    International Nuclear Information System (INIS)

    2009-01-01

    In Turkey, sweet cherry production reached at 195,000 tons in the last two years. This value is 13% of the world production. Globally USA was the largest exporter of cherries in 2004, accounting for 21,2 % of world trade, just ahead of Turkey, which accounted for 20,07 % [3]. The major high quality and exporting sweet cherry variety is 0900 Ziraat. It is a mid to late season variety with heart fruit shape, pink and very firm flesh and excellent flavor. Contrary to good traits, 0900 Ziraat is self incompatible, trees tends to grow vigorously with low yield on standard rootstocks. Although has some disadvantages there is huge demand from exterior market for 0900 Ziraat sweet cherry cultivar. In this research, gamma irradiation based mutation breeding technique was applied for improving of 0900 Ziraat. For this aim scions were irradiated 25, 30, 35, 40, 45, 50, 55 and 60 Gy doses with Co 6 0 as a source of mutagen. After irradiation scions were budded on P.avium rootstock in greenhouse, located on Ministry of Agriculture, Yalova Atatuerk Horticultural Central Research Institute. At the end of the first year young trees were transferred from greenhouse to orchard. According to 60 days data 'efficient mutation dose' was calculated . After first year which was including physiological effects, trees were characterized according to pomological traits such as fruit weight (g), peduncle length (cm), fruit width (cm), fruit height (cm), seed weight (g), soluble solid contents (%), yield (g), and cracking rate (%). Among the 371 living mutant trees, nominee of dwarf, large fruits (>30 mm) and high yield types were observed. According to the data's 58 mutant variety candidate were selected for advance observations. (Includes 63 tables, 29 figures)

  2. Improvement of new types by mutation breeding in cherry

    International Nuclear Information System (INIS)

    Kunter, B.; Kantoglu, Y.; Bas, M.; Burak, M.

    2009-01-01

    Turkey, which is a major cultivation area for cherry, is ranked either as first or second in worldwide cherry production with an annual production amount of 200.000 tonnes. Out of this amount, 7% is exported which holds a c. 20% share of the global export. Due to the plantations of different altitudes resulted by the rich geographical structure, our country has a diverse harvest calendar. Hence, it is possible to export cherries in similar quality for almost five-six weeks with different maturation periods. Contrary to good traits, 0900 Ziraat is self incompatible, trees tends to grow vigorously with low yield on standard rootstocks. Although has some disadvantages there is huge demand from exterior market for 0900 Ziraat sweet cherry cultivar.In this research, gamma irradiation based mutation breeding technique was applied for improving of 0900 Ziraat. For this aim scions were irradiated 25, 30, 35, 40, 45, 50, 55 and 60 Gy doses with Co 6 0 as a source of mutagen in 2000. After irradiation scions were budded on P.avium rootstock. According to measurement and calculation on young trees in the field, efficient mutation dose and mutation frequency were found 33,75 Gy and %4.1 respectively.Trees were characterized according to pomological traits such as fruit weight (g), peduncle length (cm), fruit width (cm), fruit height (cm), seed weight (g), soluble solid contents (%), yield (g), and cracking rate (%). According to the data 8 mutant variety candidate (dwarf, semi dwarf, high yield and crackles) were selected in 371 living mutant trees for advance observations.

  3. Agricultural Credit Market and Farmers’ Response: A Case Study of Turkey

    Directory of Open Access Journals (Sweden)

    Erdogan Gunes

    2017-01-01

    Full Text Available Agriculture is an important sector in Turkey’s economy. Access to credit financing is critical for timely acquisition of different inputs, farm productivity, and ultimately farmers’ financial well-being. Historically, Ziraat Bank and Agricultural Credit Cooperatives, supported by Turkish government, have been the principle supplier of loanable funds in the agricultural sector. However, since 2000, many private banks have discovered the potential of this market and entered the competition. This study was designed to investigate the structure of the agricultural credit market in Turkey and identify factors that influence farmers’ preference among alternative lenders. It was found that although the 550 Turkish farmers surveyed had several options among lenders, low interest rates and attainable eligibility criteria emerged as the most important differentiators among banks. Results from the Analytic Hierarchy Process (AHP demonstrate the rising role of private banks’ credit. However, Ziraat Banks’ subsidized credits still dominant and its composite weight is 30.74% of total amount of agricultural credit market.

  4. Elaboration par différents procédés de pulvérisation et caractérisation de mono et multi-couches minces de carbure de bore et de carbonitrure de bore

    OpenAIRE

    Tavsanoglu , Tolga

    2009-01-01

    Thèse en cotutelle avec L'Institute of Science and Technology, Istanbul Teknik Universitesi (Turquie); Over the last 30 years there has been a great deal of interest in the research of hard and wear resistant coatings. There exist ceramic thin films for industrial applications such as cutting tools, automobile and machine part including TiN, TiAlN, TiC, SiC, WC as examples. However, increasing technological and industrial demands request thin films with more advanced properties. For this purp...

  5. Determination of The Adaptation of Some Azolla (Azolla anabaena L) Genotypes to The Mediterranean and Aegean Coastline Ecological Conditions

    OpenAIRE

    GEVREK, Mithat Nuri

    2015-01-01

    u çalışmada bazı azolla (Azolla anabaena L.) genotiplerinin Akdeniz-Ege kıyı kuşağına adaptasyonunun belirlenmesi amaçlanmıştır. Araştırma 20022003 ve 2003-2004 yıllarında Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nin Menemen

  6. Yüksek Ziraat Enstitüsünün Öyküsü

    Directory of Open Access Journals (Sweden)

    Arif Akman

    2015-02-01

    Full Text Available 20. yüzyıl başlarında doğmuş olan bizim kuşak, yani Osmanlı İmparatorluğunun çocukları, biri son derece acı ve  hazin;  ötekisi  ise  son  derece  sevindirici ve mutlu iki olayı  hem de çok kısa aralıklarla birlikte yaşamıştır. Bu iki son derece önemli olaydan acı olanı, 700 yıllık o koca Osmanlı İmparatorluğunun çöküşünü yaşamak talihsizliği; sevinç ve mutluluk dolu ikinci olay ise, o vatanı kurtaran Atatürk sayesinde yepyeni ve dinamik bir Cumhuriyet’in Türkiye Cumhuriyet’inin doğuşunu, yaşamak olmuştur. Kurtuluş Savaşı, düşmanın denizi dökülmesiyle sonuçlandığı mutlu günün hemen arkasından İzmir’e gelen Başkomutan Mareşal Mustafa Kemal Paşa, yanındakilerin “Çok şükür bitti” dediklerini işitince, “Asıl işimiz şimdi başlıyor” demişti. Atatürk bu sözleriyle, belki ta Harbiye’deki  öğrenciliği ve uzun süren askerlik yaşamı boyunca yapmayı tasarlayıp kafasında biçimlendirdiği devrim ve reformları kastediyordu. Atatürk, gençliğinden beri Hilafet, Saltanat, batı uygarlığı ve cumhuriyet hakkındaki düşünce ve tasarımlarını, Kurtuluş Savaşı boyunca kimseye açmamış ve âdeta bir sır gibi kendi içinde saklamıştır. Vakte ki memleket kurtulup Lozan Barış Anlaşması da yapıldıktan sonra barış dönemi başlayınca; artık tasarladığı devrim ve reformları yapmak zamanının geldiğine karar vererek bunları uygulamaya koymuştur. Bildiğimiz bu devrim ve reformlar da 1923 ile 1928 yılları arasında olmak üzere, topu topu 5 yıl içinde gerçekleştirilmiştir.

  7. Eskişehir koşullarında yetiştirilen Reyhan (Ocimum basilicum L.) bitkisinin bazı bitkisel özelliklerin ve diurnal varyabilitesinin belirlenmesi

    OpenAIRE

    Kulan, Engin Gökhan

    2013-01-01

    Bu çalışma Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü deneme alanında 2010 yılında yürütülmüştür. Denemede Eskişehir ekolojik koşullarında yetiştirilen reyhan (Ocimum basilicum L.) bitkisinin verim ve verim özellikleri ile farklı biçim saatlerinin reyhanın uçucu yağı ve uçucu yağ bileşimi üzerine olan etkileri incelenmiştir. Tesadüf bloklarında bölünmüş parseller deneme desenine göre 3 tekerrürlü olarak kurulan denemede reyhan bitkileri çiçeklen...

  8. Bazı Çemen (Trigonella foenum-graecum Hatlarında Yağ ve Yağ Asitleri Bileşenlerinin Araştırılması

    Directory of Open Access Journals (Sweden)

    Mehmet Küçük

    2015-02-01

    Full Text Available Bu çalışmada, Ankara Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Tarla Bitkileri Bölümü’nde geliştirilen 7 çemen hattının ve 1 standart çeşidin yağ oranları ve yağ asidi bileşenleri araştırılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre, yağ oranları %4.01 ile %5.89 arasında değişim göstermiştir. Çemen hatlarında en yüksek yağ asidi olarak linoleik asit bulunmuş, bunu sırasıyla linolenik, oleik ve miristik asitler izlemiştir. Ortalama değerler olarak %44.64 linoleik asit, %23.12 linolenik asit, %19.34 oleik ve %10.24 miristik asit değerleri elde edilmiştir.

  9. Akkeçi oğlaklarında doğum ve sütten kesim ağırlığına etki eden bazı çevre faktörleri üzerine araştırmalar

    OpenAIRE

    KAHRAMAN, Züleyha

    1991-01-01

     Bu araştırmada, Akkeçi oğlaklarında doğum ve sütten kesim ağırlıkları üzerine ana yaşı, cinsiyet, doğum şekli, ananın vücut ağırlığı ve bunlara ek ola rak oğlakların doğumdaki ağırlıklarının sütten kesim ağırlığına etkileri incelenmiştir. Araştırmanın ma teryalini Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü' nde yetiştirilen çeşitli yaştaki Akkeçiler ve bunlardan elde edilen oğlaklar oluşturmuştur. Yapılan önem kontrolleri sonucunda; oğlakların doğum ağ...

  10. EKMEKLİK BUĞDAY ÇEŞİTLERİNDE FARKLI AZOT DOZLARININ BAZI VERİM ÖĞELERİ ÜZERİNE ETKİLERİ

    OpenAIRE

    MERT, Berkan; ÇİFTÇİ, Cemalettin; ATAK, Mehmet

    2014-01-01

    Bu araştırma, 2002 yılında Ankara Üniversitesi, Ziraat Fakültesi Araştırma Uygulama Çiftliğinde yürütülmüştür. Araştırma, bazı ekmeklik buğday çeşitlerinde farklı azot dozlarının bazı verim öğeleri üzerine etkilerini incelemek amacıyla kurulmuştur. Denemede, Gün-91, İkizce-96, Mızrak, Uzunyayla ve Yakar-99 ekmeklik buğday çeşitleri materyal olarak kullanılmıştır. Beş değişik azot dozu (2, 4, 6, 8 ve 10 kg/da N) kullanılmış olup, azotun yarısı ekimle birlikte kalan diğer yarısı da sapa kalkma ...

  11. Soil Bdelloid Rotifers in Aksaray (Central Anatolia, Türkiye

    Directory of Open Access Journals (Sweden)

    Göksal Sezen

    2014-07-01

    Full Text Available Abstract: Twelve bdelloid rotifer taxa were recorded as a result of the examination of 20 soil samples collected from different regions of Aksaray. Of these, Ceratotrocha cornigera (Bryce, 1893 and C. veleta Donner, 1949 are secondly recorded from Turkey. While the highest species richness was found in Eşmekaya and Ortaköy localities, no species was found in the samples collected from the localities; Şerefli Koçhisar, Topakkaya, Toki, State Hospital and Aksaray University Campus. Key words: bdelloid, soil rotifer, species diversity, Turkish Fauna Aksaray'ın Toprakta Yaşayan Bdelloid Rotiferleri (Orta Anadolu, Türkiye Özet: Aksaray ilinin farklı bölgelerinden toplanan yirmi toprak örneğinin incelenmesi sonucunda on iki bdelloid rotifer taksonu kaydedildi. Bunlardan Ceratotrocha cornigera (Bryce, 1893 ve C. veleta Donner, 1949 Türkiye'den ikinci kez rapor edildi. En yüksek tür zenginliği Eşmekaya ve Ortaköy lokalitelerinde bulunurken, Şerefli Koçhisar, Topakkaya, Toki, Devlet Hastanesi ve Aksaray Universitesi Kampüsü lokalitelerinden toplanan örneklerde hiç bir tür bulunamadı. Anahtar Kelimeler: bdelloid, toprak rotiferleri, Türkiye Faunası

  12. Korunan alanların zamansal ve ekolojik değişiminin parçalılık analizi yardımıyla izlenmesi: Karagöl-Sahara Milli Parkı örneği

    Directory of Open Access Journals (Sweden)

    Mehmet YAVUZ

    2018-05-01

    Full Text Available Korunan alanlar yeryüzündeki biyolojik çeşitliliğin korunmasında en etkin mekanizmalardan biridir. Korunan alanların sürdürülebilir bir şekilde yönetilmesi, barındırdığı habitat tipleri ve ekolojik yapının devamlılığının sağlanması için alanda geçmişten günümüze yaşanan değişimin sistematik bir şekilde izlenip değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu çalışma, Karagöl-Sahara Milli Parkı’ndaki habitat yapısının zamansal ve ekolojik bakımdan ne ölçüde değiştiğini ölçmek ve değişimin ne yönde ilerlediğini ortaya koymak amacıyla parça, sınıf ve tüm alan düzeyinde parçalılık analizi ve fragmantasyon indeksleri yardımıyla gerçekleştirilmiştir. Bu amaçla, veri kaynağı olarak 1971 ve 1984 yıllarına ait memleket paftaları, 1984 ve 2015 yıllarına ait meşcere haritaları ve 2015 yılına ait dijital renkli kızıl ötesi hava fotoğraflarından yararlanılmıştır. Sahadaki ekolojik yapının 45 yıllık değişimi çekirdek alan (MCA, parça yoğunluğu (PD, ortalama parça büyüklüğü (MPS, ortalama şekil indisi (MSI, ortalama en yakın komşuluk mesafesi (MNN ve karışım-dizilim (IJI indisleri kullanılarak CBS ortamında analiz edilmiştir. Analiz sonuçlarına göre toplam orman alanlarının (verimli+bozuk 1971’den 1984 yılına kadar %3 oranında düşüş gösterdiği, 1984 yılından 2015 yılına kadar bu düşüşün % 12 oranında devam ettiği görülmüştür. Orman alanlarındaki bu habitat kaybının doğal afetler sonucunda orman içi açıklıklara dönüştüğü, OT alanlarındaki son 45 yılda meydana gelen % 40 artış ile açıklanabilir. Diğer taraftan 1984 yılında sırasıyla 30 ve 221 ha genişliğinde olan iskân ve ziraat alanları, çoğunlukla bozuk ve verimli ormana dönüşerek 2015 yılında 20 ve 158 ha’a inmiştir. İskân ve ziraat alanlarındaki bu gerileme, 1980’li yıllarda hızlanmaya başlayan kırdan kente göç sonucu

  13. Süleyman Demirel Üniversitesi'nde Bina İçi Radon Konsantrasyonlarının Nükleer İz Dedektörleri Kullanılarak Belirlenmesi

    Directory of Open Access Journals (Sweden)

    Mehmet Ertan KÜRKÇÜOĞLU

    2014-07-01

    Full Text Available Kapalı ortamlarda zamanla birikebilen radon gazı alfa parçacıkları yayımlar ve doğal radyoaktivitenin yarısından doğrudan sorumludur. Yüksek seviyede radon ihtiva eden ortamlarda radon ve radon ürünlerinin solunması, akciğerde kanser oluşumuyla bağdaştırıldığından radon konsantrasyonlarının kapalı mekanlar için belirlenmesi oldukça önemlidir. Bu çalışmada, 10 bin dekarlık alana sahip Süleyman Demirel Üniversitesi'nde üçü doğu yerleşkesi, ikisi batı yerleşkesinde olmak üzere toplam beş binadaki (Ziraat Fakültesi, Hukuk Fakültesi, Atatürk Spor Salonu, Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi ile Bilgi İşlem Merkezi'ndeki atmosferik radon düzeyleri 92 ölçüm noktasına yerleştirilen CR-39 nükleer iz dedektörleri ile ölçülmüştür. Bu ölçümler yaklaşık 8 haftalık bir süre boyunca, 2010 yılı Mayıs ile Temmuz ayları arasında yapılmıştır. Dedektörlerin analizleri sonucunda; Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi, Ziraat Fakültesi, Hukuk Fakültesi, Atatürk Spor Salonu ve Bilgi İşlem Merkezi'ndeki bina içi ortalama radon konsantrasyonlarının sırasıyla 259 Bq/m3, 279 Bq/m3, 265 Bq/m3, 324 Bq/m3 ve 173 Bq/m3 olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca bu birimleri kullanan personel ve öğrencilerin radon nedeniyle alacakları tahmini doz miktarları hesaplanmış ve yıllık etkin doz eşdeğerlerinin, yine aynı sırayla 2,7 mSv, 2,9 mSv, 2,8 mSv, 3,4 mSv ve 1,8 mSv düzeyinde olduğu bulunmuştur.

  14. FİNANSAL VEKTÖREL ZAMAN DİZİLERİNDE ÖZDEĞER-ÖZVEKTÖR ANALİZİYLE EŞZAMANLI VE GECİKMELİ DOĞRUSAL İLİŞKİLERİN TESBİTİ

    Directory of Open Access Journals (Sweden)

    REŞAT KASAP

    2013-05-01

    Full Text Available Bu çalışmada, vektörel zaman dizilerinde modelleme aşamasında, dizilerin birbirleriyle ilişkilerini ortaya koyan eşzamanlı ve gecikmeli doğrusal ilişkilerin tesbiti, iki farklı gerçek veri grubu üzerinde gösterilmiştir. Bunlardan birincisi, üç diziden oluşan Ziraat Bankası(TCZB’nın verdiği kredi dizileridir. Diğeri ise, ABD Doları’nın BP(İngiliz Sterlini, DM(Alman Markı, SF(İsviçre Frangı, ve YEN(Japon Yeni’e göre değişimlerini veren dört dizidir. Analizler sonucunda vektör AR(1 ile modellenen her iki grupdan; birincisinde doğrusal ilişkilerin her ikisinin de olmadığı, diğer veri grubunda ise her iki ilişkinin de var olduğu görülmüştür.

  15. Giulio Mongeri, an Architect Efficient in the Building of Capital City Ankara and his Biography

    Directory of Open Access Journals (Sweden)

    Damla Çinici

    2015-06-01

    Full Text Available The study is about Giulio Mongeri (1873 – 1951 who was the architect of Ottoman Bank (1926, Ziraat Bank (1926 – 1929, Monopolies Chief Directorate (1928 and Türkiye İş Bank (1929 buildings in Ankara in the first years of the Republic. Giulio Mongeri was one of the architects prominent in architectural activities both in the last years of Ottoman Empire and first years of the Republic and undertook an effective role in the architectural understanding of the next generation by raising the architects of the future as an instructor of the Academy of Fine Arts. In the study, it is aimed to gain especially the sketches and photos obtained from his diary and not published anywhere else to the scientific world as a new contribution to the knowledge in the available publications. Giulio Mongeri himself, his family and environs in which he was raised, his personality and attitude as a trainer have been appraised in the light of new information. The buildings of Mongeri in Ankara have been studied comparatively with the other buildings in Ankara in this period and an attempt is made to assess the differences in his approach.

  16. Women Factor in Urban Economy of Eyup in Tulip Era (LALE DEVRİ EYÜP KENT EKONOMİSİNDE KADIN FAKTÖRÜ

    Directory of Open Access Journals (Sweden)

    Yasemin Keskin

    2016-07-01

    Full Text Available Osmanlı toplumunda kadınların ekonomik alanda aktif olmadıkları kanaati yaygındır. Hâlbuki son zamanlarda yapılan bazı araştırmalar ve kaynaklardaki veriler bunun doğru olmadığını göstermiştir. Kadınların da İslam hukukunun bir gereği olarak babalarından ve kocalarından bağımsız bir şekilde mal, mülk ve servet sahibi oldukları görülmüştür. Onların servetleri menkul (ev eşyası, giyim-kuşam, ziynet, takı eşyaları, ziraat aletleri vs. ve gayrimenkul mallar (ev, arsa, tarla, bağ, bahçe, değirmen, dükkân, çiftlik, nakit para, köle ve cariyelerden oluşmaktadır. Bu servetlerini iki yoldan elde etmişlerdir. Ticaret ve emekleriyle elde ettikleri kazançlar, kira gelirleri ve vakıf görevleri sebebiyle aldıkları ücretler onların doğrudan gelirlerini oluştururken, miras, çeyiz, mihr (mihr-i muaccel, mihr-i müeccel, nafaka (evlilik, iddet, hidane ve çocuk hibe ve tazminatlar (öldürme veya yaralama ise onların dolaylı gelirlerini oluşturmuştur. Erkekler kadar yoğun bir çalışma hayatında olmasalar da ev ve ziraat işleri ile aile ekonomisine katkıda bulunan kadınlar, daha ziyade satarak veya tüketerek kent ekonomisinin pasif aktörü olmuşlardır. Abstract: It is a common idea that women did not take an active role in Ottoman society. However, collected data from sources and recent research show that this is not accurate. As a requirement of the Islamic Law, women are found to have property, domain and fortune separately from their husband and father. Their fortune consists of personal (furniture, tureng, jewellery, jewellery items, agricultural tools etc and immovable properties (house, buildingland, field, vineyard, garden, mill, shop, farm, cash, slave and odalisque. They generate this income in two ways. Whereas rental income, commercial and charitable foundation earning constitute women’s direct income; inheritance, dowery, bridewealth (mihr-i muaccel, mihr-i m

  17. Othello Üzüm Çeşidinin Ampelografik Özelliklerinin Belirlenmesi

    Directory of Open Access Journals (Sweden)

    Yılmaz Fidan

    2015-02-01

    Full Text Available Bu araştırmada, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü araştırma ve uygulama bağında 41 B.M.G. asma anacı üzerine aşılı olarak yetiştirilen Othello üzüm çeşidinin ampelografik özellikleri belirlenmiştir. Gözlerin patlamasından yaprak dökümüne kadar geçen süre içinde incelenen ampelografik özelliklerin belirlenmesinde, “Uluslar arası Bitki Gen Kaynakları Merkezi” (IBPRG adına oluşturulan bir bilim komitesi tarafından esas alınmıştır. Yaprakların ampelografik ölçülerinin belirlenmesinde MORTON (1979’dan alınan Galet yöntemi kullanılırken, araştırmada ayrıca ben düşmeden başlayarak 10’ar gün aralıklarda suda çözünebilir kuru madde miktarı (SÇKM ile titre edilebilir asit (TA miktarları saptanmıştır.

  18. Urinary tract infections in pregnants who were addmitted University Hospital Obstetric and Gyneacology Outpatient Clinics in Tokat TURKEY: Evaliuation of three years.

    Directory of Open Access Journals (Sweden)

    Asker Zeki OZSOY

    2016-06-01

    Full Text Available Amac: Bu calismada, Tokat ilinde Universite Hastanesi Kadin Hastaliklari ve Dogum klinigine basvuran gebelerde idrar yolu enfeksiyonu gorulme sikliginin incelenmesi ve idrar kulturunde ureme saptanan mikroorganizmalarin tespit edilmesi amaclanmistir. Gerec ve Yontemler: Tokat Gaziosmanpasa Universitesi Kadin Hastaliklari ve Dogum klinigine Ocak 2012- Haziran 2015 tarihleri arasindaki yaklasik 3.5 yillik donemde basvuran gebelerde idrar yolu enfeksiyonu gorulme sikligi ve ureyen ajan patojenler incelenmistir. Tam idrar tetkiki hastanemiz biyokimya laboratuarinda ve idrar kulturu analizleri hastanemiz mikrobiyoloji laboratuarinda degerlendirilmistir. Elde edilen sonuclarin otomasyon sistemi uzerinden retrospektif olarak ulasilmasi ile verilerimiz tespit edilmistir. Bulgular: Hastanemize Ocak 2012 ve Haziran 2015 tarihleri arasinda basvuran 2245 gebe hasta calismaya dahil edilmistir. Calismaya alinan hastalarin (n=2245 yas ortalamasi 28.0+/-5.63 (min:16, maks:45 olup, %86.5i (n=1942 35 yas altinda, %13.5i (n=303 35 yas ve uzerindedir. Hastalarin %36.5inde (n=819 gebelikte idrar yolu enfeksiyonu oldugu saptanmistir. 35 yas altindaki hastalarin %37.3unde (n=725 idrar yolu enfeksiyonu saptanirken, 35 yas ve uzerindeki hastalarda bu oran %31.0dir (n=94 (p<0.05. 35 yas altinda gebe olmak idrar yolu enfeksiyonu gecirme acisindan, 35 yas ve uzerinde gebe olmayana gore 1.3 kat daha riskli bulunmustur (OR=1.32; CI=1.02-1.72. Sonuc: idrar yolu enfeksiyonu gebelikte en onemli ve en sik gorulen hastaliklar arasinda yer almaktadir. Tedavi edilmeyen enfeksiyon ile preterm eylem ve buna bagli komplikasyonlar arasinda yakin iliski mevcuttur. Gebelerde idrar yolu enfeksiyonu tedavi edilmesi ve gozardi edilmemesi gereken hastaliklardan biridir. [J Contemp Med 2016; 6(2.000: 100-103

  19. Mersin Bitkisi (Myrtus communis L.'nde Farklı Hasat Zamanlarının

    Directory of Open Access Journals (Sweden)

    Ayşe Betül AVCI

    2009-04-01

    Full Text Available Bu çalışma Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bornova araştırma alanında bulunan Mersin (Myrtus communis L. bitkilerinde farklı hasat zamanlarının uçucu yağ oranlarına etkisini araştırmak amacıyla yürütülmüştür. Araştırmada, Mersin bitkisinden Ekim 2002 tarihinden itibaren bir yıl boyunca her ayın 15'inde ve günün üç farklı saatinde (08:00, 13:00, 18:00 olacak şekilde yapraklı dal örnekleri alınmıştır. Mersin (Myrtus communis L. bitkisinde en yüksek uçucu yağ oranı ortalama % 0.725 ile Temmuz ayında saat 18.00'de yapılan hasatta, en düşük oran ise ortalama % 0.250 ile mart ayında saat 13.00'de yapılan hasatta elde edildiği gözlenmiştir. Yapılan LSD testine göre farklı aylara ve saatlere göre belirlenen uçucu yağ değerleri arasındaki fark istatistiksel açıdan önemli bulunmuştur.

  20. Bazı Sert Çekirdekli Meyve Türlerinde Çiçek Tozu Çimlenmesi ve Çim Borusu Uzunluğunun Çoklu Regresyon Yöntemi ile Modellenmesi

    Directory of Open Access Journals (Sweden)

    Sultan Filiz GÜÇLÜ

    2015-11-01

    Full Text Available Ziraat ile ilgili çalışmalarda üretilen modeller birden fazla etkenin sonucu olarak ortaya çıkarlar. Bu tür modelleri ortaya çıkarmak için genelde kabul gören yöntemlerden biri de regresyon analizidir. Bu çalışma kapsamında 4 farklı türe ait birer çeşitte belirlenen çim borusu uzunluğu ve çimlenme oranı verileri, farklı sıcaklık ve zaman koşullarında, laboratuvar ortamında ölçülmüş ve bu ölçüm verileri kullanılarak çoklu regresyon yöntemi ile çiçek tozu çimlenme oranı ve çim borusu uzunluğu tahmin modelleri oluşturulmuştur. Modellerin performansı belirlilik katsayısı(R2 ve ortalama kare hata (RMSE değerlerine göre belirlenmiştir. Bu tahmin modellerinde elde edilen R2 değerleri, çim borusu uzunluğu tahmin modellerinde 0.69 ile 0.79 arasında, çimlenme oranı tahmin modellerinde ise 0.63 ile 0.90 arasında elde edilmiştir. RMSE değerleri, çimlenme oranı için; 6.15 ile 10.19 arasında, çim borusu uzunluğu için ise; 13.73 ile 21.3 arasında elde edilmiştir.

  1. Cumhuriyetin İlk Yıllarında Nevşehir’de Bankacılık Faaliyetleri; Nevşehir Bankası T.A.Ş ve Ürgüp Zürra ve Tüccar Bankası T.A.Ş Banking Activities In The Early Years Of The Republic Of Turkey In Nevşehir; Nevşehir Bank And Ürgüp Zürra And Tüccar Bank

    Directory of Open Access Journals (Sweden)

    Emin ÖZDEMİR

    2013-07-01

    Full Text Available The Ottoman economy, which was opened to the World Tradewith the Industrial Revolution incomparably to the previous periods,expanded with economic processes, such as foreign trade foreigninvestment, and as a result of this natural processes, banking activitieshave started up. Istanbul Bank was the first bank to be established byGalata bankers in 1847 in Ottoman State. After the Ottoman Bank wasfounded in 1856 by the British capital, Midhat Pasha’s initiative asagricultural credit cooperatives which started as an attempt to fundactivities led to the establishment of the first state bank, Ziraat Bank.More foreign capital in the banking sector controlled by the OttomanEmpire was changed in the II Constitutional Period. During this period,the nationalist government policies that affected the Party of Union andProgress Party also had an impact on economic life. However, the partyrulers believing that national economy survives with national capitalcompanies has become a pioneer in the establishment of local banksacross the country. Experience gained during II Constitutional Periodregarding as local banking sector contributes to economic life inRepublican Period. In accordance with the decisions made at the İzmirEconomy Congress, local banks were established which provided withnecessary capital so as to enable economic progress. In this respect,Bank of Nevsehir TAS in Nevsehir and Bank of Urgup Zurra and ZurraTAS in Urgup were founded. With the help of these banks set up to givecredits for local community, the target is to make public participate infinancial markets and to increase savings. Sanayi İnkılâbı ile birlikte dünya ticaretine açılan, dış ticaret ve yabancı yatırımlar gibi iktisadi süreçlerle sürekli genişleyen Osmanlı ekonomisinde bu sürecin doğal bir sonucu olarak bankacılık faaliyetleri de başladı. İstanbul Bankası (Banque de Constantinople Osmanlı Devleti’nde 1847’de Galata Bankerleri tarafından kurulan

  2. Farklı Vinifikasyon Tekniklerinin Kalecik Karası Şaraplarındaki Fenolik Bileşik İçeriklerine Etkisi

    Directory of Open Access Journals (Sweden)

    Hande Tahmaz

    2015-02-01

    Full Text Available Fenolik bileşikler şaraba duyusal özelliklerini katmakla beraber, insan sağlığı açısından yararları olduğu bilinen bileşiklerdir ve miktarları vinifikasyon tekniklerine göre değişiklik göstermektedir. Bu araştırmada Kalecik Karası üzüm çeşidinden termovinifikasyon ve soğuk maserasyon uygulamaları ile elde edilen şaraplarda toplam antosiyanin, toplam fenolik bileşik, antioksidan aktivite, kateşin, epikateşin, rutin, trans-resveratrol ve cis-resveratrol miktarlarının belirlenmesi amaçlanmıştır. Araştırmanın bitkisel materyalini oluşturan Kalecik Karası üzüm çeşidi, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Kalecik Bağcılık Araştırma ve Uygulama İstasyonu’nda bulunan bağdan 1,100 dansitede hasat edilmiştir. Soğuk maserasyon ve termovinifikasyon uygulamaları öncesi üzümler şaraba işlenmeden önce 72 saat soğuk hava deposunda tutulmuşlar ve sırası ile 1,116 ve 1,115 dansitede şaraba işlenmişlerdir. Araştırma sonucunda soğuk maserasyon uygulamasının fenolik bileşik içeriklerinde düşüşe sebep olduğu, termovinifikasyon uygulamasının ise şaraplarda antioksidan aktivite, toplam fenolik bileşik, kateşin, rutin ve trans-resveratrol içeriklerini artırdığı tespit edilmiştir.

  3. Bitki Sıklığının İki Farklı Kişniş (Coriandrum sativum L. Çeşidinde Verim ve Verim Unsurları Üzerine Etkisinin Belirlenmesi

    Directory of Open Access Journals (Sweden)

    Duran Katar

    2016-05-01

    Full Text Available Çalışma; çeşitlerin ve bitki sıklığının kişniş (Coriandrum sativum L. bitkisinin verim, verim unsurları ve uçucu yağ verimi üzerine etkisini belirlemek amacıyla; 2012 ve 2013 yıllarında Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü deneme tarlasında, Tesadüf Bloklarında Faktöriyel Deneme Desenine göre 8 uygulama ve 3 tekerrürlü olarak yürütülmüştür. Faktörler; çeşitler (Arslan ve Gürbüz ve 4 farklı bitki sıklığı (20, 30, 40 ve 50 bitki m-2’dır. Çalışma sonuçları; Arslan çeşidine kıyasla Gürbüz çeşidinden daha yüksek bitki boyu, uçucu yağ oranı ve uçucu yağ verimi elde edildiğini göstermiştir. Ayrıca bitki sıklığı değerlendirmeye alınan özelliklerin tümü üzerinde önemli etkiler göstermiştir. Maksimum bitki boyu, uçucu yağ oranı ve uçucu yağ verimi 50 bitki m-2; en yüksek bitki başına şemsiye sayısı, 1000 tohum ağırlığı ve tohum verimi sırasıyla 20, 30 ve 40 bitki m-2 bitki sıklıklarından elde edilmiştir.

  4. EMSO: European Multidisciplinary Seafloor Observatory

    Science.gov (United States)

    Favali, P.; Partnership, Emso

    2009-04-01

    Tecnologia Marina - Consejo Superior de Investigaciones Cientificas (Spain, ref. Juan Jose Danobeitia); UGOT-Goteborgs Universitet (Sweden, ref. Per Hall); HCMR-Hellenic Centre for Marine Research (Greece, ref. Vasilios Likousis); NOCS-National Oceanography Centre Southampton (United Kingdom, ref. Henry A. Ruhl); UiT-University of Tromsø (Norway, ref. Jürgen Mienert); FCT-Fundação para a Ciência e a Tecnologia (Portugal, ref. Jorge Miguel Alberto de Miranda); ITU-Istanbul Teknik Universitesi (Turkey, ref. Namik Çagatay); NIOZ-Stichting Koninklijk Nederlands Instituut voor Zeeonderzoek (The Netherlands, ref. Tjeerd C.E. van Weering).

  5. EMSO: European Multidisciplinary Seafloor Observatory

    Science.gov (United States)

    Favali, Paolo

    2010-05-01

    Waldmann); IMI-Irish Marine Institute (Ireland, ref. Michael Gillooly); UTM-CSIC-Unidad de Tecnologia Marina - Consejo Superior de Investigaciones Cientificas (Spain, ref. Juan Jose Danobeitia); UGOT-Goteborgs Universitet (Sweden, ref. Per Hall); HCMR-Hellenic Centre for Marine Research (Greece, ref. Vasilios Likousis); NOCS-National Oceanography Centre Southampton (United Kingdom, ref. Henry A. Ruhl); UiT-University of Tromsø (Norway, ref. Jürgen Mienert); FCT-Fundação para a Ciência e a Tecnologia (Portugal, ref. Jorge Miguel Alberto de Miranda); ITU-Istanbul Teknik Universitesi (Turkey, ref. Namik Çagatay); NIOZ-Stichting Koninklijk Nederlands Instituut voor Onderzoek der Zee (The Netherlands, ref. Jens Greinert).

  6. Yanan orman alanlarının rehabilitasyonu ve yangına dirençli ormanlar tesisi projesi (YARDOP üzerine bir inceleme

    Directory of Open Access Journals (Sweden)

    Dr. Ersin YILMAZ

    2016-07-01

    Full Text Available Bu çalışmada, Orman Genel Müdürlüğü (OGM tarafından yürütülen “Yanan Orman Alanlarının Rehabilitasyonu ve Yangına Dirençli Ormanlar Tesisi Projesi (YARDOP”, bazı bilimsel araştırmaların bulguları ve sonuçları ışığında incelenmiştir. YARDOP yoluyla, yanmış ve yangına hassas alanların farklı ilkelerle yangına karşı fiziksel direncinin arttırılması amaçlanmaktadır. Bu doğrultuda YARDOP alanlarında Ulaşım Tesisleri, Yangın Durdurma (Müdahale Alanları ve Yangın Zayıflatma Alanları yanında, orman ile yerleşim yeri (YOAT ve ziraat arazisi (ZOAT ara yüzlerinde tesisler yapılmaktadır. Çalışmada ilk olarak YARDOP’daki Ulaşım Tesisleri ile orman yangını koşulları arasındaki ilişkiler ele alınmış, ardından Yangın Durdurma Alanlarındaki farklı vejetasyon yönetim yaklaşımlarının etkileri ortaya konmuştur. Daha sonra Yangın Zayıflatma Alanları; aralama, budama vb. silvikültürel işlemlere dayalı olarak incelenmiştir. Sonrasında YOAT ve ZOAT alanlarında orman yangınları sürecinde karşılaşılabilecek risklere değinilmiştir. Bunu takiben en fazla bilinen yanıcı madde azaltma teknikleri olarak ifade edilebilecek denetimli yakma, silvikültürel müdahaleler, vejetasyon kesme, hayvan otlatması ve kimyasal mücadele teknikleri açıklanmıştır. Çalışmanın son bölümünde ise konuyla ilgili mevcut bilgi boşluklarına, gelecekteki araştırma konularına ve genel önerilere yer verilmiştir.Anahtar Kelimeler: Orman, yangın, yanıcı madde, YARDOP, yangın araştırmaları.

  7. Elma Bahçelerinde Bazı Önemli Zararlılara Karşı Azadirachtin ve Kaolin Uygulamalarının Etkisi

    Directory of Open Access Journals (Sweden)

    Nazım KÜÇÜKBALLI

    2018-02-01

    Full Text Available Elma bahçelerinde ekonomik kayıplara neden olan birçok hastalık, zararlı ve yabancıot türü bulunmaktadır. Zararlılar içinde elma içkurdu, kırmızıörümcekler ve yaprakbitleri ana zararlılar arasında yer almaktadır. Elma üretiminin yoğun yapıldığı Isparta ilinde özellikle yağışlı geçen yıllarda yılda 20 kezden daha fazla ilaçlama yapıldığı bilinmektedir. Bu çalışmada söz konusu zararlılara karşı çevre ve yararlılara fazla etkisi olmadığı bilinen azadirachtin ve kaolinin etkisi 2015 yılında incelenmiştir. Denemeler Süleyman Demirel Üniversitesi, Ziraat Fakültesi bünyesinde bulunan 5 ve 2 dekarlık iki elma bahçesinde yürütülmüştür. Her bahçe dört parsele ayrılmış ve her bir parsele kaolin, azadirachtin (neem, karşılaştırma ilacı olarak chlorpyrifos-ethyl ve Kontrol parseline de su püskürtme şeklinde uygulanmıştır. Denemeler tesadüf blokları deneme desenine göre kurulmuş olup, her tekerrürde 8 ağaç olacak şekilde 6 tekerrürlü olarak düzenlenmiştir. Her hafta, her bir ağaçtan 40 yaprak örneği alınarak Tetranychus urticae, Pananychus ulmi, Aphis pomi ve Dysaphis plantaginea sayımları yapılmıştır. Elma içkurdu zararı ise hasat zamanında ağaç üzerinde ve yere düşen meyvelerde bulaşma oranına göre belirlenmiştir. Çalışma sonucunda yaprakbitine karşı en etkili Chlorpyrifos-ethyl bulunmuş, bunu kaolin ve neem izlemiştir. Preparatlar kırmızıörümceklere karşı benzer etki gösterirken elma içkurdu bulaşma oranları sırasıyla, kontrol parselinde %49.99, kaolin parselinde %42.27, neem parselinde %41.20 ve chlorpyrifos-ethyl parselinde %31.23 olmuştur.

  8. Hatay İlinde Meyve Fidanı Üreten İşletmelerin Yapısı, Sorunları ve Çözüm Önerileri

    Directory of Open Access Journals (Sweden)

    Nuran Tapkı

    2015-07-01

    Full Text Available Bu çalışmada, Hatay İlinde meyve fidancılığı sektörünün yapısı ve sorunları ortaya konulmuş, çözüm önerilerinde bulunulmuştur. Bu çalışma, 92 meyve fidancılığı işletmesinde tam sayım yöntemi ile yürütülmüştür. İşletmelerde aile nüfusunun %51,15’ini ilkokul mezunları oluştururken, üniversite mezunlarının oranı %8,62 düzeyinde kalmıştır. İşletmelerde ziraat mühendisi istihdam etme oranı %2,18’dir. İşletmecilerin %64,05’i fidancılığı baba mesleği olarak yaparken, %3,37’si fidancılık eğitimi alarak bu mesleğe başlamışlardır. İşletmelerde potansiyel aile işgücü ortalama 4,22 Erkek İşgücü Birimidir (EİB. Aile işgücünün %50,71’i aktif durumdadır. İşletmelerde kullanılan toplam Erkek İşgücünün (EİG %88,48’i fidan üretiminde, %5,32’si diğer tarım faaliyetlerinde ve %5,22’si ise tarım dışı işlerde değerlendirilmektedir. İşletmelerin ortalama toplam arazi genişliği 25,74 dekar olup, bunun 12 dekarını fidan üretim arazisi oluşturmuştur. Fidan arazilerinin %74,58’i mülk, %25,42’si de kira durumdadır. İşletmelerin ortalama işletme sermayeleri ise 229.308 TL olarak hesaplanmıştır. Bölgede işletmelerin en fazla karşılaştıkları sorunlar ise; girdi fiyatları yüksekliği, birliğe üyelik için bürokratik işlemlerin çok olması, destek miktarının yetersiz olması, kalifiye eleman bulmada karşılaşılan zorluklar ile bölgede görülen hastalıklardır. Sonuç olarak, meyve fidanı üretim kapasitenin arttırılması önerilmektedir. Araştırma sonuçları, işletmelerin fidan üretim kapasitelerini artırmaları ve sorunların çözümün kolaylaştırmak için bir organizasyon altında birleşmeleri gerektiğini göstermektedir.

  9. Damla Sulama Koşullarında Aşılı ve Aşısız Karpuzlarda Bitki, Su ve Verim İlişkilerinin İrdelenmesi

    Directory of Open Access Journals (Sweden)

    Selçuk ÖZMEN

    2014-09-01

    Full Text Available Bu çalışma, 2006-2008 yılları arasında Çukurova Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü deneme alanında yürütülmüştür. Araştırmada, damla sulama koşullarında aşılı ve aşısız karpuzlarda bitki, su ve verim ilişkileri irdelenmiştir. Denemede; tam sulanan aşılı (Crimson Tide+Jumbo:CTJ ve aşısız (Crimson Tide: CT konuları ele alınmıştır. Sulama suyu, sulama aralıkları arasında oluşan toplam A Sınıfı buharlaşma kabından okunan değerlere göre hesaplanmıştır. Çalışmada, konulara göre, sulama suyu (IW ve bitki su tüketimleri (ET, sırasıyla, 266.2–413.5 mm (12–16 sulama ve 433.1-520.6 mm arasında değişmiş; en yüksek IW ve mevsimlik ET ise, sırasıyla, 413.5 mm ve 520.6 mm ile CTJ konusundan 2006 yılında elde edilmiştir. Karpuz bitkisinde en yüksek ortalama aylık ET, 214.0 mm ile CTJ konusunda Mayıs ayında ölçülmüş; bu ayda ortalama çim kıyas bitki su tüketimi (ETo, 163.1 mm olarak belirlenmiştir. Bitki katsayısı (Kc değerlerinin; deneme yılları için, başlangıç, mevsim ortası ve mevsim sonudönemlerinde, sırasıyla, 0.240.67, 0.87-1.66 ve 0.83-0.93 olarak değiştiği saptanmıştır. Son yılki çalışmada; toplam kök yoğunluğunun aşılı konularda aşısızlara kıyasla % 4 daha fazla; yaprak su potansiyeli (YSP değerlerlerinin -0.20 ile -0.70 MPa arasında değiştiği ve aşılı konuların daha yüksek YSP değerlerine sahip olduğu saptanmıştır. Aşılama ile verim, toplam su kullanma randımanı (TWUE ve su kullanım randımanı (IWUE artarken sulama suyunun ET içerisindeki kullanım oranı (IWc aşısız konularında daha yüksek olduğu belirlenmiştir. En yüksek verim 712.8 kg/ha ile CTJ konusundan 2008 yılından elde edilmiştir

  10. Yeni Ad, Yeni Sayı, Yeni Web Sayfası ve Zengin İçerik

    Directory of Open Access Journals (Sweden)

    Ömer Aslan

    2016-06-01

    Full Text Available Akademik yayın hayatının 20. yılına ulaşan Cumhuriyet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, son yıllarda ulusal ve uluslararası akademik yayıncılık alanında önemli mesafeler kat etti. 15 Aralık 2016 tarihinde yayımladığımız 19. cilt 2. sayımızdan itibaren sağlanan ilerlemeleri, siz değerli okuyucularımızla paylaşmak istiyoruz.1996 yılından itibaren  Cumhuriyet Universitesi Ilahiyat Fakultesi Dergisi [Cumhuriyet University Journal of Faculty of Theology] adıyla yayınlanan dergimizin adının çok uzun olması ve atıf tespitinde yaşanan zorluklar sebebi ile Cumhuriyet ilahiyat dergisi [Cumhuriyet theology journal] olarak değiştirilmesi kararlaştırılmıştır.  Dergimiz, 20. cilt, 1. sayıdan itibaren bu adla yayın hayatına devam edecektir.Dergimiz, TÜBİTAK - ULAKBİM’in sunduğu elektronik dergi yönetim sistemi DergiPark Akademik’ın yeni versiyonunun güçlü açık erişim ve online akademik yayıncılık alt yapısını kullanabilmek amacıyla gerekli teknik çalışmaları tamamladı. Bu kapsamda 01 Haziran 2016 tarihi itibariyle yeni web sayfamız hizmete girdi.          Eski web sitemiz: http://dergipark.ulakbim.gov.tr/cumuilah/          Yeni web sitemiz: http://cumhuriyet.dergipark.gov.tr/cuidDergimizde yayımlanan yoğun emek mahsulü makalelerin uluslararası akademik camianın bilgisine sunulabilmesi ve yazarlarımızın yurt dışından atıf alabilmesi amacıyla, hakem değerlendirmesinden geçen makalelerin, Türkçe ve İngilizce 150 kelimelik “Öz/Abstract” ile birlikte 750 kelimelik “Özet/Summary” içermesi de zorunlu tutulmaya başlandı. İlk defa bu sayımızda “Özet/Summary” içeren makaleler sizlerle buluştu.Yine ilk defa bu sayımızda, ilahiyat alanında yurtiçi veya yurtdışında son üç yıl içinde tamamlanan ve yayın için dergimize gönderilen doktora tezlerine ait Türkçe ve İngilizce özetleri yayımladık. Bu sayede yurti

  11. Yeni Ad, Yeni Sayı, Yeni Web Sayfası ve Zengin İçerik

    Directory of Open Access Journals (Sweden)

    Ömer Aslan

    2016-06-01

    Full Text Available Akademik yayın hayatının 20. yılına ulaşan Cumhuriyet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, son yıllarda ulusal ve uluslararası akademik yayıncılık alanında önemli mesafeler kat etti. 15 Aralık 2016 tarihinde yayımladığımız 19. cilt 2. sayımızdan itibaren sağlanan ilerlemeleri, siz değerli okuyucularımızla paylaşmak istiyoruz.1996 yılından itibaren  Cumhuriyet Universitesi Ilahiyat Fakultesi Dergisi [Cumhuriyet University Journal of Faculty of Theology] adıyla yayınlanan dergimizin adının çok uzun olması ve atıf tespitinde yaşanan zorluklar sebebi ile Cumhuriyet ilahiyat dergisi [Cumhuriyet theology journal] olarak değiştirilmesi kararlaştırılmıştır.  Dergimiz, 20. cilt, 1. sayıdan itibaren bu adla yayın hayatına devam edecektir.Dergimiz, TÜBİTAK - ULAKBİM’in sunduğu elektronik dergi yönetim sistemi DergiPark Akademik’ın yeni versiyonunun güçlü açık erişim ve online akademik yayıncılık alt yapısını kullanabilmek amacıyla gerekli teknik çalışmaları tamamladı. Bu kapsamda 01 Haziran 2016 tarihi itibariyle yeni web sayfamız hizmete girdi.          Eski web sitemiz: http://dergipark.ulakbim.gov.tr/cumuilah/          Yeni web sitemiz: http://cumhuriyet.dergipark.gov.tr/cuidDergimizde yayımlanan yoğun emek mahsulü makalelerin uluslararası akademik camianın bilgisine sunulabilmesi ve yazarlarımızın yurt dışından atıf alabilmesi amacıyla, hakem değerlendirmesinden geçen makalelerin, Türkçe ve İngilizce 150 kelimelik “Öz/Abstract” ile birlikte 750 kelimelik “Özet/Summary” içermesi de zorunlu tutulmaya başlandı. İlk defa bu sayımızda “Özet/Summary” içeren makaleler sizlerle buluştu.Yine ilk defa bu sayımızda, ilahiyat alanında yurtiçi veya yurtdışında son üç yıl içinde tamamlanan ve yayın için dergimize gönderilen doktora tezlerine ait Türkçe ve İngilizce özetleri yayımladık. Bu sayede yurti

  12. Türkiye’de Orta ve Büyük Ölçekli Mantar İşletmelerinin Değerlendirilmesi

    Directory of Open Access Journals (Sweden)

    Erkan Eren

    2016-04-01

    Full Text Available Ülkemizde 40 yıllık bir geçmişe sahip olan kültür mantarı yetiştiriciliğinde ticari üretime 1980’li yıllardan sonra başlanmıştır. Son 10 yıla kadar ülkemizde toplam mantar üretim miktarının büyük bir çoğunluğu küçük aile işletmelerinden elde edilmekteyken, 2000’li yılların başından itibaren üretim miktarı ve gelişim hızı yeterli olmamakla birlikte yetiştiricilik hızlı bir yükselişe geçmiştir. Bu süre içerisinde ülkemizin farklı bölgelerinde orta (500-2000 m2 ve büyük ölçekli (>2000 m2 birçok mantar üretim tesisi kurulmuş ve ülkemiz dünya kültür mantarı üretiminde önemli bir yere sahip olmuştur. Yürütülen bu çalışmada, ülkemizde kültür mantarı yetiştiriciliğinin yoğun olarak yapıldığı 6 bölgemizde, günlük üretim kapasitesi 1 ton ve üzeri olan toplam 10 orta ve büyük ölçekli mantar işletmesinin genel üretim sistemlerinin ortaya konulması amaçlanmıştır. Bu amaçla 2015 yılında tüm firmalar ziyaret edilerek, firma yetkilileri ile doğrudan görüşülmüş; firma, üretim tesisi, kompost ve örtü toprağı, üretim sistemleri, hastalık ve zararlı, paketleme, kalite-yönetim sistemleri hakkında 65 sorudan oluşan bir anket yapılmıştır. Elde edilen sonuçlar bu tür firmaların çoğunun 15 yıllık bir geçmişe sahip olduğunu, arazi büyüklüklerinin 10-50 bin m2, mantar üretim alanlarının 5-10 bin m2 arasında değiştiğini, üretimde teknolojiyi ve işletmelerinde otomasyonu kullandıklarını, kalite yönetim sistemlerine (ITU, ISO 22000 vs sahip olduklarını, işletmelerinde genellikle mantarcılık konusunda deneyimli tekniker ve ziraat mühendisi bulundurduklarını, %40’ının danışmandan yararlandığını, üretimde kendi üretimi veya dışarıdan misel ekilmiş hazır standart kompost kullandıklarını, örtü materyali olarak yerli torf kullandıklarını, üretilen mantarları markaları ile paketlediklerini ve

  13. Üniversite öğrencilerinde madde kullanımı, şiddet ve bazı psikolojik özellikler

    Directory of Open Access Journals (Sweden)

    Ebru Turhan

    2011-06-01

    Full Text Available ÖzetAmaç: Madde bağımlılığı günümüzde önemli bir halk sağlığı sorunudur. Bu çalışma, üniversite öğrencilerinde sigara, alkol ve uyuşturucu madde kullanımının yaygınlığını ve bunu etkileyen faktörleri araştırmak amacı ile yapıldı. Yöntem: Kesitsel tipteki bu araştırmada veriler, Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Eğitim Fakültesi, Ziraat Fakültesi ve Reyhanlı Sağlık Meslek Yüksek Okulu öğrencilerinden elde edildi.  Her fakülte ya da yüksek okuldan bir, iki, üç ve dördüncü sınıflardan birer şube seçildi ve sınıflarda ½ sistematik örneklem ile de öğrenciler seçildi. Çalışmaya toplam 396 öğrenci katıldı. Araştırmaya katılmayı kabul edenlere gözlem altında soru kağıdı uygulandı. Bulgular: Katılan öğrencilerin yaş ortalaması 20.9±2.3 ve %55.1’i erkektir.  Yaşam boyu sigara, alkol ve uyuşturucu madde kullanımı sırasıyla %73.2, %56.6 ve %9.6 idi. Erkeklerde sigara, alkol ve uyuşturucu madde kullanımı daha yüksek bulundu. Babasında ve kardeşinde sigara ve alkol kullanımı öyküsü olanlarda sigara ve alkol kullanımı daha yüksek saptandı.  Yakın akrabalarında uyuşturucu madde kullanımı bildirenlerde, uyuşturucu madde kullanımı daha fazla bulundu. Sigara kullananlarda şiddete uğrama ve şiddet uygulama, sigara içmeyenlere göre daha yüksek idi (p<0.001. Hayat boyu şiddete uğrayanların özgüven ve sosyal destek skorları düşük, sürekli kaygı puanları yüksek bulundu (p<0.01. Uçucu madde kullananlarda sürekli kaygı puanı yüksek (p<0.05, sosyal destek puanı düşük idi (p<0.05. Sonuç: Sigara içme, alkol ve uyuşturucu madde kullanımı Hatay’da üniversite öğrencilerinde yaygındır. Bulgularımız uçucu madde kullanımı ile yüksek sürekli kaygı ve düşük sosyal destek arasında ilişki olduğunu desteklemektedir.Anahtar Kelimeler: Madde kullanımı, üniversite öğrencileri, özsaygı, özgüven, kaygı,

  14. II. Meşrutiyet Dönemi İlk Vatandaşlık Kitaplarından Biri Olan “Rehber-İ İttihad”In İçerik Analizi Content Analysis Of

    Directory of Open Access Journals (Sweden)

    Doğan DUMAN

    2012-12-01

    çeklerden kopmayarak ziraat ile ilgili konulara geniş bir yer ayırması kitabın diğer özellikleri arasındadır. Kitabın dilinin övgüyü hak edecek derecede olması, “uhrevi” konulara neredeyse hiç değinmemesi ve siyasi olaylarda yazarın dünya görüşü ile yazıldığı dönemin atmosferini yansıtması yukarıdaki özelliklere eklenebilir.Sonuç olarak günümüzden tam bir asır önce bağımsız bir ders olarak okutulmaya başlanan “malumat-ı medeniye” dersi için yazılan ilk kitaplardan birisi Rehber-i İttihad’dır. Bu eser Osmanlıcılık ideolojisinin, 31 Mart Olayı’nın izlerinin ve yazarının özellikle siyasi konularda ortaya çıkan dünya görüşünün etkisi ile yazılmıştır. İktidarın meşrutiyet değerlerini okul aracılığı ile çocuğa ulaştırmasına cevap veren bir özelliktedir.

  15. ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN BİYOLOJİ BÖLÜMÜNDEN BEKLENTİLERİ

    Directory of Open Access Journals (Sweden)

    Hasan Özçelik

    2013-12-01

    ınıf mevcudunun fazla olmaması, müfredatın güncellenmesi, uygulamaların artırılması, stajın zorunlu hale getirilmesi ve öğretmenlik vb. haklarının iadesi önerilmektedir. İstihdam sadece biyolojinin değil, tüm temel bilimlerin ortak sorunudur. Sorun çözümlenmezse temel bilimlerin uygulamalı alanlarına da sıçrayacak ve tüm disiplinlerin ortak problemi haline gelecektir. Orman, ziraat, veterinerlik, eczacılık, su ürünleri fakülteleri; çevre ve gıda mühendisliği bölümleri bu alanlardan bazılarıdır. Milli Eğitim Bakanlığı ve YÖK Başkanlığı organizatörlüğünde tüm ilgili kurumların sorunun çözümüne katkı sağlayacağı uzun süreli planlamalar biran önce yapılmalı ve uygulanmalıdır. Mesleğe ilgi duyan herkes kendi çapında katkı sağlamak için insiyatif almalıdır. Anahtar Kelimeler: Biyoloji Bölümü, Biyolog, Anket, İstihdam, Süleyman Demirel Üniversitesi EXPECTATIONS OF UNIVERSITY STUDENTS FROM BIOLOGY DEPARTMENT ABSTRACT: Suleyman Demirel University, Department of Biology degree programs preference were significantly decreased in 2011–2012 academic years. In the same year, this study was conducted as a final project to understand, queryand in order to propose solutions, reasons for this negativity. In this study, a survey which were asked 15 questions to all students under graduate and some graduated from the department. Some students were come to the Isparta from Yüzüncü Yıl, Erzincan and Gaziantep Universities for the program of 8th Biology Day. The students were filled the survey form as other students. Answers of them were interpreted and statistical analysis was made and our department of problems and solution proposals are presented with our observation and experience. The main factors that reduce the choice of department; instruction is often given to mainly the memorization, imbalance of supply and demand of biologists up bringing and employment problem of the graduates. Basic science education

  16. From The Editor

    Directory of Open Access Journals (Sweden)

    Ugur Demiray

    2013-01-01

    Satisfaction of Students In E-Learning”, written by Levent CALLI, from Sakarya University, Faculty of Computer and Informatics, Department of Information Systems, Cem BALCIKANLI, from Gazi University, Gazi Faculty of Education, Foreign Languages Teaching Department, English Language Teaching Program, Ankara, Fatih CALLI , Halil Ibrahim CEBECI and Msc. Omer Faruk SEYMEN from Sakarya University, Computer and Information Sciences Faculty, Information Sciences Department, Sakarya Universitesi sakarya. This paper set out to investigate the effects of several variables on the learning processes of 930 e-learning students in the Sakarya University distance learning program. The findings of the research indicated that factors perceived playfulness, perceived ease of use and Multimedia Content Effectiveness Had A Significant Effect On Perceived Usefulness. The 9h article is titled as “GRADE INFLATION: An Issue for Higher Education?”. Written by Donald L. CARUTH, as coresponding author, Independent Management Consultant Rockwall, Texas and Gail D. CARUTH, Department of Educational Leadership, Texas A&M University-Commerce, Texas USA. This paper aims to evaluate students more accurately; universities must identify the problems in grading and grading practices. Once this is accomplished new practices can be designed and policies implemented. The 10th article from Malaysia has written on Effective Learning Interaction As A Prerequisite To Successful Open Distance Learning (ODL: A Case Study of Learners In The Northern State of Kedah And Perlis, Malaysia”. Written by Hisham DZAKIRIA, Azilah KASIM, Abdul Halim MOHAMED and Anne Althea CHRISTOPHER, from Universiti Utara Malaysia, MALAYSIA. This paper looks at the issue of interactivity as reported in this research on students’ perspectives and experiences of ODL programs in the northern part of Malaysia. The study supported the widely held belief that a high level of interaction is desirable in ODL environment and positively affects

  17. Directory of Open Access Journals (Sweden)

    Ugur Demiray

    -Learning”, written by Levent CALLI, from Sakarya University, Faculty of Computer and Informatics, Department of Information Systems, Cem BALCIKANLI, from Gazi University, Gazi Faculty of Education, Foreign Languages Teaching Department, English Language Teaching Program, Ankara, Fatih CALLI , Halil Ibrahim CEBECI and Msc. Omer Faruk SEYMEN from Sakarya University, Computer and Information Sciences Faculty, Information Sciences Department, Sakarya Universitesi sakarya. This paper set out to investigate the effects of several variables on the learning processes of 930 e-learning students in the Sakarya University distance learning program. The findings of the research indicated that factors perceived playfulness, perceived ease of use and Multimedia Content Effectiveness Had A Significant Effect On Perceived Usefulness.The 9h article is titled as “GRADE INFLATION: An Issue for Higher Education?”. Written by Donald L. CARUTH, as coresponding author, Independent Management Consultant Rockwall, Texas and Gail D. CARUTH, Department of Educational Leadership, Texas A&M University-Commerce, Texas USA. This paper aims to evaluate students more accurately; universities must identify the problems in grading and grading practices. Once this is accomplished new practices can be designed and policies implemented.The 10th article from Malaysia has written on Effective Learning Interaction As A Prerequisite To Successful Open Distance Learning (ODL: A Case Study of Learners In The Northern State of Kedah And Perlis, Malaysia”. Written by Hisham DZAKIRIA, Azilah KASIM, Abdul Halim MOHAMED and Anne Althea CHRISTOPHER, from Universiti Utara Malaysia, MALAYSIA. This paper looks at the issue of interactivity as reported in this research on students’ perspectives and experiences of ODL programs in the northern part of Malaysia. The study supported the widely held belief that a high level of interaction is desirable in ODL environment and positively affects the learning experiences. This study